FizyoPlatforum

Tam Versiyon: POSTÜR VE NEFES
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
POSTÜR VE NEFES
    Postüral kontrol ve solunum, mekanik ve nöromüsküler olarak birbirine bağlıdır. Her iki sistem de –spinal stabilite ve solunum– diyafram, transversus abdominis, interkostal kaslar, iç oblik kaslar ve pelvik taban kaslarını içerir. Tüm motor sistemi birçok vücut segmentinden oluşur. Yer çekimi çizgisiyle uygun hizalanmaları, uygun duruşu sağlar. Bu hizalamadaki herhangi bir düzensizlik hem daha yakın hem de daha ileri segmentlerde ve hatta belirli sistem ve organların çalışmasında değişikliklere neden olabilir. Birçok çalışma, vücut duruşunun derin kas aktivitesi tarafından şartlandırıldığını doğrulamaktadır.

    Bir çalışmada transversus abdominis, internus obliquus abdominis ve externus obliquus abdominis kaslarının gövdeyi stabilize ettiğini ve ayrıca postüral uyumda önemli bir rol oynadığını bildirmiştir. Özellikle transversus abdominis, multifidus ile lomber bölgenin stabilize edilmesinde önemli bir rol oynar. Transversus abdominis dahil derin kasları harekete geçirmenin vücut duruşunu ayarlama ve iyileştirmedeki etkisini doğrulayan çalışmalar vardır.

    Derin kaslar postural kontrolde önemli bir rol oynar. Bu kasların aktivitesi doğrudan eklem stabilitesine katkıda bulunur. Alt gövdenin azaltılmış derin kas aktivitesi, telafi edici duruş ve hareket modellerini tetikler. Alt gövdenin derin stabilizatörlerindeki gerilim eksikliğinden kaynaklanan özel telafi modeli, yüzeysel kasların aşırı kullanımı ve vücut bölümlerinin pozisyonundaki değişikliklerle ilişkilidir. Bu nedenle birçok yazar postüral kontrolün yeniden eğitiminde derin kasların güçlendirilmesi gerektiğinin üzerinde durmuştur. Derin kas eğitiminin gelişmiş postüral kontrol üzerindeki etkisini doğrulanmıştır. Başın, gövdenin ve pelvisin pozisyonu ile ilgili olmasına rağmen, uygulanan egzersizler sadece sagital düzlemde gövde kontrolünü olumlu yönde etkilediği kanıtlar arasındadır. Böyle bir ilişki, uygulanan egzersizlerin sadece alt gövdenin stabilize edici kaslarını harekete geçirmesiyle açıklanabilir.

    Derin kas eğitiminin, omurgayı nötr bir pozisyonda tutarken, lumbopelvik kompleksi güçlendirme ve kuvvetleri vücudun üst kısmından alt ekstremitelerine aktarma yeteneği olan core stabilitesini geliştirdiğini doğrulamaktadır. Bu kas grubu, gerçekleştirilen hareketten bağımsız olarak erken aktivasyon ile karakterize edilir (Yani, ileri besleme veya erken zamanlama olarak adlandırılır.). Bu kaslar çoğunlukla izometrik olarak çalışır.
    Diyafram nefesi olarak da bilinen normal nefes alma, üst göğüs kafesi, alt göğüs kafesi ve karnın senkronize hareketini içerir. Ayrıca diyafram kaslarının yeterli kullanımını ve işlevselliğini gerektirir. Normal fizyolojik koşullar altında, diyafram hava solunduğunda alçalır ve ekshalasyon sırasında yükselir.

    Diyaframın hem postural hem de solunum fonksiyonuna sahip olduğuna inanılıyor. Birçok rapor hem diyafram hem de karın kaslarının birlikte çalışarak artan karın içi basınç yoluyla lomber omurgayı sertleştirerek spinal stabilizasyona yardımcı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle derin kas eğitimi özellikle sırt ağrısının önlenmesi ve tedavisi için önerilmektedir. Sağlıklı kişilerde yapılan testler anlık ve hafif derecede postüral kusurların bile nefes almayı karakterize eden spirometri değişkenleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Anormal postürün diyaframın düzgün çalışmasını engellediğini ve bunun da torasik bölgenin aktivitesinde artışa neden olduğu kabul edilmiştir.

    Pavel Kolar normal bir solunum modelinin sabit bir alt gövde gerektirdiğini iddia etmiştir. Stabil bir gövdeyi solunumla birleştiren yapı diyaframdır ancak diyafram stabilizasyona fonksiyonel bir birim olarak homojen olarak katılmaz.

    Alt gövdeyi stabilize eden kasları çalıştırmanın hem postür kalitesi hem de solunum hareketlerinin genliği üzerindeki etkisini doğrulanan çalışmalar arasındadır. Uygulanan derin gövde kas eğitimi, abdominal kavitenin amplitüdünde bir artışa önemli ölçüde katkıda bulundu ve gövdenin pozisyonunu değiştirdiği kanıtlanmıştır. Torasik solunum olarak bilinen anormal solunum stereotipi, alt göğüs kafesine kıyasla daha fazla üst göğüs kafesi hareketi ile kanıtlanan üst göğüsten nefes almayı içerir. Torasik solunum, alt göğüs kafesi ve karın hareketine hâkim olan yardımcı solunum kasları (sternokleidomastoid, üst trapezius ve skalen kasları dahil) tarafından üretilir. Üst göğüs hareketine göre azalan karın hareketinin zayıf diyafram hareketini doğruladığını öne süren çalışmalar vardır.

    Geleneksel egzersizlerle karşılaştırıldığında, kas zinciri germe ve nefes alma tekniklerine odaklanarak yapılan core egzersizleri içeren bir programın solunum fonksiyonunda daha fazla iyileşmeye yol açabileceğini göstermiştir.

Çalışmalarda Genel Olarak Katılımcılara Verilen Egzersizler

[Resim: aoba6gi.png]
Şekil 1-Transversus abdominis kasının aktivasyonu

[Resim: ar2pjch.png]
Şekil 2-Tek bacak köprü kurma

[Resim: h858qb0.png]
Şekil 3- Emekleme pozisyonunda üst ekstremite elevasyonu

[Resim: 51230i6.png]
Şekil 4-Plank

[Resim: d3q69li.png]
Şekil 5-Egzersiz topu üzerinde bacak elevasyonu

Sonuç

    Derin kas eğitimi, gövde ve solunum kontrolünün kontrolünü iyileştirir. Duruş ve nefes alma stereotipi fonksiyonel bir birim oluşturur ve toraks pozisyonundan güçlü bir şekilde etkilenir.


Referanslar
Szczygieł, E., Blaut, J., Zielonka-Pycka, K., Tomaszewski, K., Golec, J., Czechowska, D., Masłoń, A., & Golec, E. (2018). The Impact of Deep Muscle Training on the Quality of Posture and Breathing. Journal of motor behavior, 50(2), 219–227. https://doi.org/10.1080/00222895.2017.1327413