Konuyu Değerlendir
  • 1 Oy - 5 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

KOMPARTMAN SENDROMUNDA FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON
#1

KOMPARTMAN SENDROMUNDA FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON
Kompartman sendromu kol ve bacak kaslarındaki basıncın tehlikeli ve ciddi seviyelere ulaşması sonucu ortaya çıkan çok ağrılı klinik durumdur. Kaslardaki doku basıncı ve gerginliğin artmasıyla içinden geçen toplar ve atar damarların tıkanmasına yol açarak kangren ve uzuv kaybı ile sonuçlanan ciddi ve acil müdahale gerektiren bir klinik tablodur. Uzamış kas hipoksisi sonucu nekroz ve kontraktür meydana gelir. 
[Resim: dm6ftr2.jpg]
Akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır.
Akut kompartman sendromu (AKS):
Acil tedavi ve müdahale gerektirebilir. Genellikle deprem, trafik kazası, yüksekten düşme veya iş kazaları sonrası gelişir. Tedavi edilmez ise kalıcı kas hasarı veya uzuv kaybı ile (ampütasyon) ile sonuçlanabilir. Bir yaralanmaya bağlı gelişerek aşağıdaki semptomlar görülmektedir:
• Özellikle kas gerildiğinde beklenenden çok daha kötü görünen yoğun ağrı
• Etkilenen bölgede hassasiyet
• Kasta gerginlik
• Karıncalanma veya yanma hissi
• Şiddetli vakalarda uyuşma veya halsizlik
Akut kompartman sendromunun tedavisi ameliyattır. Ameliyat dışı tedavisi yoktur. Gerilen cilt ve facia dokuları basıncı düşürmek için açılır. Bu işleme fasyotomi denir. Ameliyat sonrası dokular şiş ve cilt gergin olduğu için hemen kapatılamaz. Bir süre ameliyat sahası açık kalır. Bazen yaranın kapatılması için greft kullanılabilir. Tedavisi ve hayat dönüş birkaç ayı bulabilir. Ameliyat sonrası egzersiz önemlidir.

Kronik kompartman sendromu (KKS):
Genellikle aşırı egzersiz ve sportif aktiviteler sonucu ortaya çıkan ve acil tedavi gerektirmeyen klinik durumdur. Genel olarak aşağıdaki semptomlar görülmektedir:
• Egzersiz sırasında çoğunlukla bacakta ağrı
• Gözle görülür şişkin bir kas
• Karıncalanma hissi
• Etkilenen bölge solukluk ve soğukluk
• Şiddetli vakalarda, etkilenen vücut kısmını hareket ettirmede zorluk
• İlgili bölmelerin sıkılık hissi
Kronik kompartman sendromunda ise tedavi genellikle ameliyat dışı ve medikaldir. Genellikle cerrahiye ihtiyaç duyulmaz. Fizik tedavi, ortez ve anti-inflamatuar ödem giderici ilaçlara yanıt alınır.

Patofizyoloji:
Bölmeyi oluşturan bağ dokusu esnek değildir, bu nedenle bölme içinde kanama veya şişme meydana geldiğinde bölme içi basınç yükselir. Normal doku perfüzyonu, kapiller düzeyde arterio-venöz basınç farkına bağlıdır. İskemi ise kapiller yatakta histamin benzeri madde salınımı ile endotelial permeabiliteyi artırır ve eritrositlerde kümeleşme görülür.
Normal doku basıncı sıfır civarında ve 10 mmHg altındadır. Basıncın 20 mmHg üzerine çıkması ile kapiller dolaşım sorunu ve basıncın 30 mmHg üzerine çıkmasında iskemik nekroz görülür.

Prognoz:
Tedaviden sonraki prognoz, erken teşhis ve erken tedaviye bağlıdır. Fasyotomi 6 saat içinde yapıldığında, uzuv fonksiyonlarında neredeyse %100 iyileşme gözlenir. 6 saat sonrasında sinir hasarları olabilmektedir. Fasyotomi 12 saat içinde yapıldığında ise hastalarının sadece üçte ikisinin normal uzuv işlemine sahip olduğu bilinmektedir. Çok gecikmiş vakalarda amputasyon olabilir.

Üst kol kompartmanı:
Anterior kompartman: Biceps ve brachial kasları kapsar. Ulnar, radial ve meian siniri de kapsar.
Posterior kompartman: Triceps kasını kapsar.
NOT: Üst kol kompartmanları, relatif olarak geniş olduğu için kompartman sendromu nadir gelişir.

Ön kol kompartmanı: Radius ve ulna arasındaki interosseoz membran, dorsal ve volar kompartmanları ayırır.
Dorsal kompartman: Radial sinir, el bilek ve parmak ekstansörleri
Volar kompartman: El bilek ve parmak fleksörleri, radial ve ulnar arter, median ve ulnar sinir
Hastalar genel olarak önkolun şişliğiyle başvurur. Pasif eklem hareketiyle artan ağrıdan yakınılır. Klinik seyre göre paresteziler de eşlik edebilir.
Dorsal kompartmanda parmağın pasif fleksiyonu ile ağrı, parmakların uzatma duruşu, zayıf MCP eklem hissi, minimal veya hiç duyusal eksiklik belirgindir.
Volar kompartmanda parmakların/bileğin pasif ekstansiyonu ile ağrı, ön kolun volar kısmında hassasiyet, parmakların fleksiyonu, zayıf parmak/bilek fleksiyonu, median ve ulnar sinir dağılımında duyu azalması ile belirgindir.
Akut önkol kompartman sendromunda geri dönüşümsüz olarak kas ve sinir hasarını önlemek için cerrahi dekompresyon ve fasiyotomi yapılır. Ön kolun yeterli dekompresyonu, hem dorsal hem de volar kompartmanların fasiyal olarak serbest bırakılmasını gerektirir.
Ameliyatsız yönetim, sıkı bandajların veya splintlerin çıkarılmasını içermektedir. Ancak hastalar hızla iyileşmezse kompartman basıncı ölçümü veya dekompresyona devam etmek için son derece düşük bir eşik olmalıdır.
Fasiyotomi sonrası fizyoterapi, oluşan skar dokuları önlemek için skar dokusu mobilizasyonunu ve ameliyattan bir hafta sonra hafif germe egzersizlerini içerir. Bunu, doku esnekliğini ve çevreleyen fasyanın hareketliliğini geliştirmek için çeşitli hareket egzersizleri ve manuel terapi teknikleri takip eder.
Kronik kompartman sendromunda fizyoterapi, nedensel aktivitelerin veya egzersizlerin durdurulmasını içermektedir.

El kompartmanı: Elde dört kompartman vardır. Thenar ve hipothenar kompartmanlar başparmak ve beşinci parmağın intrinsik kaslarını içerir. İnterosseous kasının ise kendi kompartmanı vardır.

Gluteal kompartmanlar: Üç gluteal kompartman vardır. M.tensor fascia latae’yı, gluteus medius ve minimus’u, gluteus maksimus’u içerir. 

Uyluk kompartmanları:
Anterior kompartman: Vastus lateralis, vastus intermedius, vastus medialis, sartorius ve rectus femoris’i içerir. Femoral arter ve siniri de içerir.
Medial kompartman: Adductor longus, brevis ve magnus, gracilis kasını içerir.
Posterior kompartman: Semimembranosus, semitendinosus ve biceps femoris’i içerir.

Bacak kompartmanları:
• Anterior kompartman: Tibia, fibula ve interosseoz membran ile sınırlanır. Ayağın ekstansör kasları, anterior tibial arter ve derin peroneal siniri içerir. Kompartman sendromuna en yatkın kısımdır.
Lateral kompartman: Peroneal kas ve yüzeyel peroneal siniri içerir.
Posterior kompartman: Gastrocnemius, soleus ve ayağın fleksör kasları, tibial arter, tibial ve peroneal siniri içerir.
[Resim: hs9w00x.]
Akut kompartman sendromu nedenleri; tibial diyafiz kırığı, yumuşak doku yaralanması, yoğun kas kullanımı, her gün aşırı egzersiz aktiviteleri, arter yaralanması, aşırı dozda ilaç kullanımı ve yanıklardır.
Kronik kompartman sendromunda ise sebep; yorucu egzersizdir. Yorucu egzersizle artan kan akışına bağlı olmaktadır.
Akut kompartman sendromunu değerlendirmede, birincil bulgu etkilenen ekstremitenin şişmesidir. Ayağın fleksör ve ekstansör kasları aktif olarak hareket ettirilememektedir.  Etkilenen kasların pasif gerilmesi ile ağrı oluşur. Sıklıkla, derin peroneal sinirin sıkışması veya iskemisinin bir sonucu olarak birinci ve ikinci ayak parmakları arasındaki boşlukla rahatsızlık hissi bulunur. Bu sinir ön bölmede bulunur. Azalan duyum ve arteriyel nabzın olmaması geç bir belirtidir.
Kronik kompartman sendromunu değerlendirmede ağrı, egzersizin ilk 30 dakikasında başlar ve ayak bileğine yayılmaktadır. Aktivite durduğunda ağrı durur. Birincil bulgu etkilenen ekstremitenin şişmesidir. Ayağın fleksör ve ekstansör kaslarının aktif olarak hareket ettirilememesi önemli bir göstergedir.
Kronik kompartman sendromu tedavisinde spora ara verilmesi gerekilmektedir ancak çoğu kişi bunu reddetmektedir. Diğer preoperatif önlemler, enflamasyonu azaltmak için istirahat, ayakkabı modifikasyonu ve steroid olmayan anti inflamatuar ilaçların kullanılmasıdır.
Akut kompartman sendromu tedavisinde gevşek sargıları, kompresyon pansumanlarını, splintleri ve tek veya çift kabuklu alçıları içerir. Ekstremitenin kalp seviyesinden daha yüksek olmaması venöz drenajı kolaylaştırır, ödemi azaltır ve doku perfüzyonunu maksimize eder. Ayrıca, diz fleksiyonundan ve ayak dorsifleksiyonundan kaçınılması gerekmektedir. Cerrahi yaralar iyileştikten sonra aktivite sabit bisiklete binmeye ve yüzmeye yükseltilebilir. İzokinetik kas güçlendirme egzersizlerine 3-4 haftalarda başlanabilir. Koşu, 3-6 haftada aktivite programına entegre edilir. Tam aktivite, hız ve çevikliğe odaklanarak yaklaşık 6-12 haftada başlar.

Ayağın kompartmanları:
Ayağın tüm uzunluğu ile uzanan medial, lateral ve yüzeyel olmak üzere üç bölmesi vardır. Ayak, her biri kas, sinir ve arterleri içeren interosseöz, medial, lateral, santral kompartmanlara bölünmüştür:
Interosseöz kompartmanları: Dorsal interossei kasları, Plantar interossei kasları, Plantar lateral arter, ven ve sinir
Medial kompartmanları: Abductor hallucis, Fleksör hallucis brevis, Fleksör hallucis brevis tendonu, Medial plantar arterler, damarlar ve sinirler
Lateral kompartmant: Abductor digiti minimi/quinti, Flexor digiti minimi, Opponens digiti minimi, Lateral plantar arter ven ve sinirinin dalları
Santral kompartman: Üç seviye vardır. Birinci seviyede Adductor hallucis, ikinci seviyede Quadratus plantae ; lumbrikal kaslar; fleksör digitorum longus tendonları, Üçüncü seviyede Flexor digitorum brevis vardır. Ayrıca santral kompartmanın tüm seviyeleri, plantar lateral arter, ven ve sinirin (derin) dallarını içerir.
Ayağın kompartman sendromu insidansı düşüktür. İnterosseöz kompartmanlar genellikle daha düşük risk altındayken kalkaneal kompartmanlar yüksek risk altındadır. 
Kronik kompartman sendromu, spor aktivitesi sırasında aşırı eforla gelişebilir. Kaslar yorularak tahriş olur ve iltihaplanarak şişerler. Özellikle futbol, motokros, koşu, tenis ve jimnastik gibi sporlarda risk fazladır. Antrenman programları uygunsuz olabilir veya yanlış ayakkabılar da sebep olabilmektedir. Diğer nedenler ise biyomekanik anormallikler, uzuv uzunluk farklılıkları, kas zayıflığı veya kas gerginliği olabilir.
Akut kompartman sendromunda sebep olan yaygın nedenler yılan ısırıkları, yanıklar, çok sıkılmış bandajlar veya alçılar, metatarsal kırıklar, talus veya kalkaneus kırıkları, Chopart ve/veya Lisfranc eklem çıkıklarıdır. Ayrıca steroid veya kreatin kullanımı kas hacminin atmasına neden olabilmektedir.
Ağrı şiddetli ve spontan olmakla birlikte aktif egzersizlerle ortaya çıkmakla birlikte istirahatte azalmaktadır. Genel olarak ağrıya neden olabilecek hareketler; ayak bileği aktif dorsifleksiyonu, pasif germe, ayak parmakları hareket ettirilmesi, palpasyon ve baskıdır.
Fiziksel muayene yapıldığında genel olarak bu hastalarda zayıf dorsifleksiyon, zayıf eversiyon ya da zayıf plantar fleksiyon görülmektedir. Zayıf DF’de ön bölme, zayıf eversiyonda yan bölme, zayıf PF’de ise arka bölme etkilenmiştir.
Ameliyat sonrası şişliği azaltmak ve istirahat için buz ve iltihap giderici ilaç kullanmaları önerilir. Lenfatik drenaj sağlamak için yumuşak doku masajı kullanılabilir. Ayak bileği ekleminin, metatarsların ve falanksların pasif mobilizasyonu, alt ekstremite esnetmeleriyle birlikte eklemlerin artan hareket açıklığı ve hareketliliği için yararlıdır.
Ayrıca intrinsik kasları güçlendirmek için; Toe Curl, ayak parmaklarıyla nesne yakalama, parmak sıkma, therabant ile ayak DF, PF, inversiyon ve eversiyon egzersizleri verilebilir.  Yürüme eğitimi de ameliyat döneminden hemen sonra başlamalıdır.

Basınç ölçümü:
Kompartman sendromundan şüphelenildiği zaman basınç ölçülmelidir. Stic catheter ile ölçüm gerçekleşir. Fraktür bölgesine yakın ya da en duyarlı yerden ölçüm yapılmalıdır. El ve ayakta ölçüm zor olduğu için kliniğe göre karar verilmelidir.
[Resim: rsu1kkq.png]

                                                                      DEĞERLENDİRME:
Uygun fizik tedavi programı, afetzedenin mevcut durumunun, ihtiyaçlarının belirlenmesi ve tedavi süreci açısından oldukça önemlidir. Demografik bilgiler, hasta öyküsü, ağrı şiddeti, atrofi veya ödem, eklem hareket açıklığı, kullandığı ilaçlar, inspeksiyon, palpasyon ve mental durum, kas kuvveti ve tonusu, değerlendirmesi ile başlarız.
Ağrı değerlendirilmesinde şiddetine, tipine, lokalizasyonuna, artıran ya da azaltan aktivitelere, pozisyona göre değişimine bakılır. Ağrı için Body Chart, McGill- Melzack Ağrı Skalası ve Visuel Analog Skalası kullanılmaktadır.
[Resim: 2b57i6m.jpg]
Palpasyon değerlendirmesinde dokuların gerginliği, skar doku varlığı, atrofiler ya da hipertrofi, efüzyon, ısı farkı, şekil değişiklikleri değerlendirilir.
[Resim: ezlwuny.]
Varsa cerrahi sahaları ve yara bakımı gözlenir. Vital bulgular, solunumun tipi, şiddeti, frekansı da değerlendirilir. Ayrıca hastanın da GYA’sı değerlendirilmelidir.

                                                                        FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON
Akut kompartman sendromunda ameliyat sonrası ödemi azaltmak buz uygulaması yapılmaktadır. Buz 2 saatte bir yapılmaktadır. Ayrıca ekstremite eleve edilmektedir.  Derin ven trombozunu önlemek için her saat başı 5-10 tekrar olmak üzere ayak bileği pompalama egzersizleri verilmektedir. Bu hastalara solunum egzersizleri de eklenmelidir. Torakal ekspansiyon egzersizleri ile ameliyat sonrası solunum çalışılmalıdır.
Cerrahiye bağlı atrofi, kuvvet ve endurans azalması görülmektedir. Bunun için ileri ki aşamalarda kas kuvvetlendirmesi önemlidir. İzokinetik kas güçlendirme egzersizlerine 3-4 haftalarda başlanabilir. Koşu, 3-6 haftada aktivite programına entegre edilir. Tam aktivite, hız ve çevikliğe odaklanarak yaklaşık 6-12 haftada başlar.
Normal eklem hareketi de en kısa zamanda çalıştırılmalıdır. Hastanın durumuna göre pasiften aktife doğru normal eklem hareketi çalıştırılır. 
Yumuşak dokuların hareketliliğinin ve esnekliğinin sağlanması için ameliyattan bir hafta sonra pasif germe egzersizleri de rehabilitasyon programına eklenmelidir.
Hastaya yürüme eğitimi de verilirken hastanın yaşı, dengesi, algı düzeyi dikkate alınarak eğitim verilmelidir. Hastanın tolere edebildiği kadar ağırlık vererek yürüme eğitimi yapmalıyız. Ayrıca koltuk değneği gibi ambulatuar cihazı nasıl kullanacağı da hastaya gösterilmelidir.
Gerginlik, ağrı ve ödemin azaltılması için oluşan yapışıklıkların giderilmesi için masaj yapabiliriz. Ayrıca kas spazmını azaltmak, dolaşımı artırmak için de tercih edebiliriz.
Ağrıyı azaltmak, kas spazmını azaltmak, yapışıklıkların giderilmesi ve eklem hareketini artırmak için gerekli eklemlere mobilizasyon teknikleri kullanılmaktadır.
Hastanın GYA’yı devam ettirebilmesi için yüklenmeyi azaltan değişiklikler yapılmalıdır. Alt ekstremite kompartman sendromlarında yüksek sandalye, klozet, transferleri sağlayacak yeterli tutunma barları, kaymayı önleyen paspaslar konulabilir. Üst ekstremite için modifiye edilmiş kaşık-çatal-bıçak, çorap çekme aleti, giyeceklerde velcro kullanılabilir.
Üst ekstremite kompartman sendromu sonrasında hastalara iş uğraşı ünitesinde de eğitim verilmelidir. Kavramaya yönelik eğitimler verilmelidir.
Yara bakımı hastaya da öğretilmelidir. Yaranın iltihap kapmaması, gerekli bakımların hepsi öğretilmelidir.
Kronik kompartman cerrahisinde dizler karna çekilerek abdominal güçlendirme, dirençli alt ekstremite PNF paternleri, Tibial-fibular interosseöz zarın fonksiyonel mobilizasyonu, Calcaneus’un fonksiyonel mobilizasyonu, alt ekstremitenin derin arka bölmesinin fonksiyonel mobilizasyonu yöntemleri kullanılabilir. Koşu formundan ön ayak koşma stratejisine geçişin, özellikle ön kompartman ağrısı olan 12 koşucuda ağrı seviyelerinde ve kompartıman basınçlarında iyileşmeye neden olduğu bilinmektedir.
[Resim: g2xjcd7.png]
Hastalarda ağrıyı azaltmak için TENS kullanılabilir. Ayrıca galvanik akım, faradik akım, enterferansiyel akım, diadinamik akım da kullanılabilir.

Kaynakça:
• Matsen F, Krugmire R. Compartmental syndromes. Surg Gynecol Obstet. 1978
• Arslan, Sevban, ed. SAĞLIK BİLİMLERİ ALANINDA ULUSLARARASI ARAŞTIRMALAR V. EĞİTİM YAYINEVİ, 2022.
https://www.physio-pedia.com/Compartment...g_internal
https://www.physio-pedia.com/Compartment...g_internal
https://www.physio-pedia.com/Compartment...g_internal
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5159639/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4071472/
Bul
Alıntı


Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi