03-31-2022, 09:34 PM
Brakiyal Pleksus Yaralanmasında Robot Destekli Üst Ekstremite Rehabilitasyonu: Olgu Sunumu
İrem AKGÜN , Ender Ersin AVCI , Eren TİMURTAŞ , İlkşan DEMİRBÜKEN , Mine Gülden POLAT
Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü
İstanbul 2021
GİRİŞ
Robot destekli tedaviler 2000’li yıllarda kullanılmaya başlanmış ve oldukça gelişme göstermiştir. Kullanılabilir, güvenli ve alternatif bir tedavi olmasından dolayı son yıllarda oldukça yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle inme için kullanılan bu yöntem farklı nörolojik problemlerde de kullanılmaya başlanmış ve üst ekstremite fonksiyonları üzerine olumlu etkilere sahip olduğu bildirilmiştir.
Pediatrik hastalarda üst ekstremite robot destekli tedavilerin kullanılması yaygın değildir. Bu nedenle robot destekli tedavinin bu hasta popülasyonunda ne etkisi olduğu henüz tam olarak bilinmemektedir.
Bu olgu sunumunda EDP’li bir olguda 12 haftalık robot destekli tedavinin hastanın normal eklem hareket açıklığına, kas kuvvetine ve üst ekstremite becerisine olan etkisini incelemek amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
12 hafta boyunca haftada 2 seans ve her seans 30 dk olacak şekilde toplamda 24 seans robot destekli tedavi uygulanır.
Tedavi 10’ar dakikalık 3 hareket paterninde gerçekleştirilmiştir. Tekrarlı ve aktif olarak;
- dirsek fleksiyon-ekstansiyonu,
- el bileği fleksiyon-ekstansiyonu ve pronasyon-supinasyon yaptırılılmıştır.
Fonksiyonel hareketler robotik cihaza entegre video oyunları ile yapılmıştır.
Her hareket paterni için farklı oyunlar oynanmıştır. Video oyunlarının zorluk seviyeleri hastanın durumuna göre değiştirilmiştir.
DEĞERLENDİRME
Değerlendirmeler tedaviye başlamadan önce ve tedavi sonrasında yapılmıştır.
Eklem Hareket Açıklığı ve Kas Kuvveti Değerlendirmesi
Hastanın dirsek, bilek ve önkol eklem hareket açıklığı ve kas kuvveti değerlendirilmiştir. Eklem hareket açıklığı üniversal gonyometre ile, kas kuvveti Medical Research Council (MRC) Kas Kuvveti Değerlendirmesi ile ölçülmüştür.
Kas kuvveti ve eklem hareket açıklığı ölçümü hasta sırtüstü yatar pozisyondayken yapılmıştır.
Üst Ekstremite Beceri Değerlendirmesi
Hastanın üst ekstremite becerisi Quality of Upper Extremity Skills Test (QUEST) ile değerlendirilmiştir.
QUEST değerlendirmesi yaklaşık 45 dakika süren el, kol ve omuz fonksiyonlarını detaylı olarak inceleyen 4 alt başlıktan oluşan bir skaladır.
OLGU SUNUMU
- 11 yaşında kız çocuğu sağ taraf etkilenimli EBP ile doğmuştur.
- Doğum sırasında fazla kilolu olmasından kaynaklı C5-C7 sinir kökleri hasar görmüştür.
- Hasta şu an 144 cm boyunda ve 44 kg ağırlığındadır.
- Doğumunu takiben 2 sene sonra fizik tedaviye başlamıştır.
- 2011 ve 2017 yıllarında olmak üzere iki kere tendon transfer operasyonu geçirmiştir.
- Şu an haftanın iki günü özel bir klinikte fizyoterapi almaktadır.
- Hasta uyurken gece ateli kullanmaktadır.
- Hastanın başlangıçta 110º dirsek fleksiyonu, 55º el bileği fleksiyonu, 10º bilek ekstansiyonu, 20º supinasyonu ve 18º pronasyonu var idi.
- Dirsek fleksör kas kuvveti 3,
- dirsek ekstansör kas kuvveti 2,
- el bileği fleksör kas kuvveti 3,
- el bileği ekstansör kas kuvveti 2,
- supinator kas kuvveti 2 ve
- pronator kas kuvveti 2
- Tedavi öncesi QUEST skoru 66.68
24 seanslık robot destekli tedavi sonrasında değerlendirilen eklem hareket açıklıklarında gelişmeler görülmüştür.
Özellikle dirsek fleksiyonunda belirgin olmak üzere, el bileği fleksiyon, ekstansiyon, supinasyon ve pronasyonda gelişmeler kaydedilmiştir.
Dirsek ekstansiyonu için hastanın ilk değerlendirmesinde görülen 10º’lik ekstansiyon kaybı 12 hafta sonrasında 6º olmuştur (Tablo 1).
Tedavi sonrası bilek fleksörleri, supinatörler ve pronatörlerin kas kuvvetinde gelişme görülmezken, dirsek fleksörleri, ekstansörleri ve el bileği ekstansörlerinde iyileşme gözlemlenmiştir (Tablo 1).
Üst ekstremite becerilerini değerlendiren QUEST skoru tedavi öncesine göre 3.96 puanlık bir artış göstermiştir.
TARTIŞMA
Robot destekli tedavinin altında yatan mekanizma ile robotik cihazların sık tekrarlı ve görev odaklı egzersiz yaptırmaları motor gelişimi iyileştirip, fonksiyonel hareket performansını arttırmaktadır.
Obstetrik brakiyal pleksus hasarı ile doğan hastalar bebekliklerinden itibaren tedaviye gereksinim duyarlar. Bebeklerin %95’i sadece fizik tedavi ile tam işlev kazandığı, %5’inin ise daha yüksek düzelme sağlamak amacıyla daha fazla fizik tedaviye gereksinim duyduğu belirtilmiştir.
Erb Duchenne Palsi semptomlarının tedavisi için yapılan çalışmaların çoğunluğu konvensiyonel fizyoterapi uygulaması ile yapılmıştır. Konvansiyonel fizyoterapinin normal eklem hareket açıklığını koruduğu ve kas kuvvetini arttırdığı bilinmektedir.
Son yıllarda konvansiyonel tedaviye ek olarak birçok tedavi yöntemi denenmektedir. Kısıtlı zorlayıcı hareket tedavisi, sanal gerçeklik uygulamaları, elektrik stimülasyonları ve robot destekli tedaviler bu yöntemler arasındadır. Konvansiyonel tedavi dışında kullanılan bu tedavi yaklaşımlarının da motor disfonksiyonlara olumlu etkileri olduğu görülmüştür.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu çalışmanın bulguları, robot destekli tedavinin üst ekstremite fonksiyon bozukluğu olan EDP hastaları için başarılı ve kapsamlı bir rehabilitasyon aracı olacağını göstermektedir. EDP’li pediatrik popülasyon için bu motive edici ve eğlendirici yaklaşım üzerine gelecekteki randomize kontrollü çalışmaların başarılı bir rehabilitasyon süreci için desteklenmesi gerekmektedir.